dunyadavan.com

Sözlerine ülke gündemiyle başlayan Sadet Partisi Van İl Başkanı Özay ilhan, Anayasa Mahkemesinin kararını tanımayan Yargıtay’ı tutumu, ülkeyi sefalete sürükleyen iktidarı, yerel yöneticilerin kenti getirdiği halleri ele alan aldı. İlhan şunları söyledi.

BU ÜLKE ALLAHIN İZNİYLE İLELEBET VAR OLACAKTIR

“Cumhuriyet tarihinde ilk defa bu yıl iki kez üst üste Anayasa Mahkemesi’nin kararı ihlal ediliyor. Bir ülkede sen en üst mahkemeyi yok sayarsan, hiçbir kişinin mal ve can güvenliği kalmamış demektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimsenin babasının malı değil, bugün bizi yönetenlerde fani yarın yok olup gidecekler. Herkes fani bu ülke Allah’ın izniyle ilelebet var olacak. Ülkeyi yönetenleri aklını başına almaya davet ediyoruz. Kanunu, hukuku herkes için uygulamaya davet ediyoruz. Benim istediğim karar çıkarsa tanırım, benim istediğim karar çıkmazsa tanımam anlayışından vazgeçmeye davet ediyoruz. Bugün hakikaten hukuksuzluk ekonominin, ahlaki çürümenin, sosyal çürümenin, toplumun her alanının çürümesinin sebebidir.”

 100 YILLIK CUMHURİYET KAZANIMALRINI YOK ETTİLER

 Liyakatsız, torpille, rüşvetle, adam kayırmayla 7/24 kul hakkına girerek ülkeyi yaşanmaz hale getirdiler. Ya bendensin ya değilsin anlayışıyla kendilerinin karşısında olan, konuşan herkesi bir şeylerle suçluyorlar. Ülkenin 20 yılda bütün kaynaklarını sattılar. Cumhuriyet tarihinden bugüne bütün kazanımlarını yok ettiler. Bir yılda örtülü ödenek adı altında harcadıkları para 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde harcanmış tüm örtülü ödeneklerden daha fazladır. Saraylarda yaşayıp halkı çöpten ekmek toplamaya, toplumu o kadar acınacak hale getirdiniz ki çocuğuna harçlık veremediği için intihar eden babalar var. 9 yaşındaki oğluna harçlık veremediği için baba intihar etti. Bugün kamuoyunda yazılıp çizilmeyen yüzlerce intihar söz konusudur. Ekonomik sıkıntılar sosyal felaketleri de beraberinde getiriyor. Yuvalar dağılıyor. Günde iki kişi evleniyorsa bir kişi de boşanıyor, yuvalar yıkılıyor. Her alanda ve her anlamda çürümüş bir toplumda seçime gideceğiz.”

HİCAP DUYUYORUM

Bundan 10-15 yıl önce gazetelere bakıyorduk diyorlardı ki 2023 yılında aya sert iniş yapacağız. Şu an da evimizden çıkıp acaba evimize dönerken elimizde bir poşetle çoluk çocuğumuza ekmek, et, süt, gıda ürünü götürebilir miyiz denen bir ülke durumuna geldik. Ekonomik krizle boğuşan bir ortamda size hitap etmekten hicap duyuyorum. Van Türkiye gerçekliğinin içerisinde en sonda, en diptedir. Böyle bir şey yok. Türkiye’nin en zengin olması gereken memlekette, en fakir yaşayan bir toplum olduk. Dünyada güneş alan sayılı yerlerden biri, Türkiye’de en çok güneş alan ikinci kent, bunun yanında iklim olarak, bulunduğu coğrafi konum olarak tarıma, hayvancılığa, turizme, ticarete, bütün alanlarda aslında imkanı olan bir şehir fakat Van’da insanlarımız yoksul yaşıyor.  Van daha bir dabıl çürümeyle karşı karşıyadır. Bütün imkanların içerisinde imkansızlıklarla karşı karşıyadır. Hastanelerimiz var, içinde doktor yok. Adliyelerimiz var, içinde adalet yok. Geldiğimiz noktada okullarımız var, içinde eğitim yok. Bütün alanları yaşanmaz hale getirdiler. İçerisinde olması gereken değil olmaması gereken ne varsa o binaların içerisine koydular. Van şu an Türkiye’nin en yoksul kentidir. Bununla birlikte yaşanabilirlikte de en geri olan şehirdir. Aklımızın, mantığımızın almadığı bir durumdayız. Bu kadar güzel bir coğrafyada insanlar artık yaşamaktan vazgeçer olmuş, son üç yıldır şehrimizde insanlar göç ediyor. Bu göç de daha büyük felaketlere yol açıyor. Köyden kente, kentten daha büyük bir kente söz konusu ve ülkedeki demografik yapı da bir anlamda bozuluyor. Milyonlarca göçmende bunun içerisine girmiş, tamamen denge bozulmuş ve ülke yaşanmaz bir hale geldi” ifadelerini kullandı. 

 VAN’A HİÇBİRŞEY KATMADILAR

 Gelecek Partisi Van İl Başkanı Abdulhekim Karabıyık,  Saadet Partisi’yle birlikte Meclis’te grubu bulunan bir parti olduklarını hatırlatarak, yerelde ise yerel seçimler için de  işbirliği yapmak için şehir ittifakı kurduklarını belirterek şöyle konuştu.

“ Van 2016 yılından bu yana kayyumla yönetiliyor. Kayyum maalesef Van’ımızda belediyecilik hizmetlerinde sınıfta kalmıştır. Van’a hiçbirşey katamadılar. Aksine Van’a daha çok zarar verdiler. Yaklaşık 8 yıldır Van kayyumla yönetiliyor. Bakın şehrin eksiklerini, sıkıntılarını, problemlerini kayyumlara iletemiyoruz. Randevu taleplerimize karşılık vermiyorlar. Kayyumlar devlet memurudur. Seçimlerde oy alma gibi kaygıları yok. Görevini devlet memuru gibi yapıp gider. Halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanları, meclis üyelerini kimsenin görevden alma gibi bir yetkisi olamaz. Kayyum dediğimiz ucube sisteme son vermek için halkımız şehir ittifakını desteklemelidir. Van’ı mutlaka kayyumdan kurtarmamız lazım. Van’ın 5 yıl daha kaybetme gibi bir lüksü yoktur. Halkımız oyunu kullanmaya giderken elini vicdanına bırakıp öyle tercih yapsın. Geçmişten bu yana ilimizde iki parti seçimlerde yarışmıştır. Biz şehir ittifakı olarak buna son vereceğiz. Halkımıza üçüncü bir yol, alternatif sunuyoruz. Şehir ittifakı olarak İpekyolu Belediye Başkan Adayımız Yılmaz Kılıç’ı kamuoyuna duyurduk. Yılmaz Kılıç iki dönem Çiçekli’de belediye başkanlığı görevini yürüttü. Çok güzel projelere, hizmetlere imza attı.

 ŞEHİR İTTİFAKI HALKIN İTTİFAKI OLACAK

 Şehir İttifakı İpekyolu Belediye Başkan Adayı Yılmaz Kılıç ise  “Yaklaşık 6 ay önce değerli iki başkanımızla bir araya gelerek Şehir İttifakı’nı kurma kararı aldık. Bu şehrin ciddi sorunlarının olduğunu, halkının dertli olduğunu, bu şehrin alternatifsiz bırakıldığını, bu şehirde artık alternatif bir siyaset üretmenin vazifemiz olduğunu düşündük. Bununla ilgili bir çalışma başlattık şeklinde dile getirerek şu şekilde konuştu:

“Bu kapsamda kamuoyu araştırması yaptık. Kanaat önderlerimizle, muhtarlarımızla, halkımızla bir araya geldik. Şehir İttifakı şuanda 3 partiden oluşuyor. Ama 3-4 partiyle görüşmelerimiz sürüyor. İnşallah Şehir İttifakı büyüyecek ve bir parti ittifakı olmayacak. Şehir İttifakı sizlerin, halkın ittifakı olacak. Bu şehirde bir devrim olacak. Son 20-25 yıldır bu şehri siyah ile beyazın arasında sıkıştırmışlar. Ya siyah olacaksınız yâda beyaz. Biz artık siyah- beyazı kırıp, bu şehre farklı renkler getirmenin zamanın geldiğine inanıyoruz. Bunun da halkımızın desteğiyle olacağına inanıyoruz.”

 BELEDİYELERİ BAŞKA ELLER YÖNETİYOR

 Yaklaşık 8 yıldır kayyum sistemiyle şehre gelen devlet memurları da hiçbir sorumluluk almadan, taşın altına elini koymadan, tamamıyla burada kalacağı 3-4 yıllık memuriyet hayatını düşünerek şehir için kılını kıpırdatmıyor. Kaymakamlık veya Valilik görevini nasıl yapıyorsa, belediye başkanlığı görevini de o şekilde rutin olarak yapıyorlar. Şu an İpekyolu’na atanan kaymakam beyin 3 aydır belediyeye 3-4 kez gitmediğini öğrendim. Bu ne kadar acıdır. Koskoca Van şehri bugün belediye başkansız yönetiliyor. Belediye başkanı olarak atanan kayyumlar belediye başkanlığı koltuğuna oturup bu kenti yönetmiyor. Belediyeyi tamamıyla siyasi patilerin başkanlarına bırakmış, orada istedikleri gibi bu şehri yönetiyorlar” dedi. 

5 YILDA BİR GELEN ŞANSI HEBA ETMEMEMİZ GEREKİYOR

 Van, Türkiye’de 30 il içerisindeki büyükşehirlerden biridir. 30 büyükşehir il içerisinde Van ilk 20’de yer alıyor. Ama hala bir kasaba görümündedir. Bugün en elit cadde dediğimiz İkinisan Caddesi’dir. 3-4 tane ışıkla bugün burayı elit hale getirdiklerini düşünüyorlar. Doğru düzgün bir kaldırım yok. Elektrik direkleri halen caddenin ortasındadır. En ufak bir yağmurda buralar gölette dönüşüyor. Araçlar gidemiyor. Trafik sıkışıyor. Bu şehir nefes almıyor. Bunu kendimize dert ettik. Herkes bu Siyasi ideolojileri bu şehrin üstünde tutmamamız gerekiyor. Bizim burada tamamen beynimizle düşünmemiz gerekiyor. 5 yılda bir bize bu şans veriliyor. Bu şansı heba etmememiz gerekiyor. Yerel seçimlere 3 aydan kısa bir süre kaldı. Bu süreçte sürekli sizlerle bir araya geleceğiz. Bu kentle ilgili çok güzel projelerimiz var. Bu şehri hak ettiği yere getirmek için de herkesle beraber çalışacağız. Bu şehri halkımızla birlikte yöneteceğiz. Kapısı açık olan bir insanım. Makam, mevki, koltuk hırsım yok. Ben daha önceki dönemlerde belediye başkanlığı yaptığım süreçlerde benim ne bir makam şoförüm, ne de bir korumam oldu. Bundan sonrada olmayacak. Kendimizle halk arasına hiç kimseyi koymayacağız. Sizlerle birlikte halkın içerisinde olacağız ve sizlerle birlikte İpekyolu’nu yöneteceğiz. Mahalle sakinlerinin fikirlerini alarak projeleri hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı. 

DERSİME İYİ ÇALIŞTIM

 İpekyolu ilçemizin, diğer ilçelere kıyasla çok değişik bir sosyolojik yapısı var. Bu sosyolojik yapıyı çok iyi analiz ettim. Dersime çok iyi çalıştım. Çünkü İpekyolu sadece İpekyolu değildir. İpekyolu, Silopi’dir, Cizre’dir, Şırnak’tır, Beytüşşebap’tır, Uludere’dir, Yüksekova’dır, Şemdinli’dir, Hakkâri’dir. Diğer taraftan Patnos’tur, Tutak’tır, Erciş’tir, Özalp’tır, Saray’dır, Bahçesaray’dır, Gevaş’tır, Edremit’tir, Tuşba’dır. İpekyolu Türkiye’dir. İpekyolu’nda yaklaşık 35 bin ile 40 bin arasında sadece yabancı memur yaşıyor. İpekyolu çok kısır bir döngünün içerisine girmiş. Kendi kabuğunu kıramamış. Bu şehre 20-30 yıl önce gelmiş bir insan, bugün yine bu şehre geldiği zaman adresini şaşırmayacak. Çünkü herkes olduğu gibi yerinde duruyor. Burası hala 30 yıl önceki gibi bir kasabadır. Bu şehirde değişen tek şey sadece 3-4 tane yeni bina yapıldı.

 KİMSE BU SEÇİMDE SEÇMENİ  ÇANTADA KEKLİK SANMASIN

 Bana göre Van’ın en tecrübeli, en liyakatli iki başkanıyla beraber biz bu 3 ayda sahaya ineceğiz, insanlarımıza kendimizi, amacımızı anlatacağız. Amacımızın kesinlikle siyaset, ideolojiler, partiler olmadığını anlatacağız. Hiçbir seçmenin zihnini, düşüncesini kodlayamayız. Ama şehri için, yaşam alanı için oy isteyeceğiz. Bunu geçmişte başardım. Ben en rijit HDP’lisinden, MHP’lisinden, CHP’lisinden oy almış bir kişiyim. Bugün yine İpekyolu’nda bütün kitlelerden, düşüncelerden oy alacağıma inanıyorum. Bunun ışığını da görüyorum. Van değişiyor, Van değişecek. Halk ulaşabileceği, konuşabileceği, sorunlarını, derdini anlatabileceği bir belediye başkanı istiyor. Biz bunu hissediyor ve görüyoruz. Allah’ın izniyle bu seçimi farkla kazanacağız. Kimse bu insanları çantada keklik görmesin. İnsanlar o gün doğru yolu öyle bilmiş ve o partilere oy vermiştir. Ama bugünkü doğru dünkü doğru değildir. Bugünkü doğru bugündür. İnsanların bugün doğruyu hizmette bulacağına inanıyorum. 31 Mart günü bu seçimi kazanıp, halkımıza en güzel şekilde hizmet vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.