dunyadavan.com

Gelişmiş batı ülkelerinde kardiyovasküler hastalıklara karşı bilinçlenmenin arttığını belirten Dr. Çil, “Bu ülkelerde ölüm nedenleri arasında kardiyovasküler hastalıklar kanserlerin ardından ikinci sıraya geriledi,” dedi. Ancak, Türkiye’de bu durumun farklı olduğunu, kardiyovasküler hastalıkların hala en sık ölüm nedeni olduğunu ekledi.
Risk faktörleri konusunda da bilgi veren Dr. Çil, “Hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, sigara kullanımı ve hareketsiz yaşam gibi faktörler bu hastalıkları tetikliyor,” ifadelerini kullandı. Özellikle değiştirilebilir risk faktörleri ile mücadele etmenin önemine dikkat çekti ve “Tütün kullanımı, yüksek tuz ve karbonhidrat içerikli beslenme, hareketsiz yaşam ve stres yönetimindeki eksiklik, kalp hastalıklarını artıran unsurlar arasında yer alıyor,” dedi.
Teşhis süreci hakkında konuşan Dr. Çil, “Hastaların şikayetlerini dikkatlice dinlemek ve kapsamlı bir fizik muayene yapmak kritik öneme sahiptir,” belirtti. “Elde edilen bulgulara göre basit veya daha komplike tetkiklere ihtiyaç duyulabilir.” Kalp hastalıkları için yapılan tetkiklerin önemini vurgulayarak, “Basit tetkikler noninvaziv olup EKG ve ekokardiyografi gibi yöntemlerle yapılabilir,” dedi.
Dr. Çil, “Hekimlerin öncelikli amacı, hastalıkların önlenmesi konusunda bireylere ve topluma rehberlik etmektir,” diyerek, kalp hastalıklarının çoğunun uzun yıllar boyunca göz ardı edilen risk faktörlerinden kaynaklandığını belirtti. “Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet ve sigarayla mücadele, ulusal sağlık politikamızın en önemli unsurlarındandır,” dedi.
Egzersizin önemine değinen Dr. Çil, “Egzersiz, kalp damar hastalıklarıyla mücadelede en etkili, en ucuz ve en kolay uygulanabilir faktördür. Uygun yapıldığında, belki 4-5 ilaçla elde edebileceğimiz yararı egzersizle elde edebiliriz,” ifadelerini kullandı. “Düzenli uyku, dengeli beslenme ve stres yönetimi, sağlıklı bir kalp için kritik unsurlardır olduğunu,” vurguladı.
Doç.Dr.Çil, Risk faktörlerinin yoğunluğuna göre, gerekirse 30’lu yaşlardan itibaren kardiyolojik değerlendirmeden geçmek, erken tanı için önemli olduğunu söyledi.